15 Ocak 2012 Pazar

Yılın Transferi

Yıl 1948. Fenerbahçe’ye yeni transfer olmuş genç adam ilk antrenmanına çıkıyor. Macar antrenör Ignace Molnar beğendiği bu oyuncuyu denemek için once A takımı karşısında, B takımında oynatır. Sonuç oldukça ilginçtir. B takımının 4-1 kazandığı maçta, takımının tüm gollerini bu adam atar. Ancak o günden sonra ortalıktan kaybolur. Fenerbahçeli yöneticiler telaşa kapılırlar. Diğer takımlardan gizledikleri bu oyuncunun kaçırıldığını sanırlar. Tüm İstanbul’u ararlar ve sonunda Büyükada’da bir evde bulurlar. Neden ve kimden kaçtığını sorarlar. Genç adamın yanıtı oldukça ilginçtir:

“A takımına 4 gol birden atınca çok utandım!”

İyi futbolcu olmaktan önce,“doğru” insan olmaktır bu cümleyi söylemek. Ahlaktır, saygıdır. Lefter Küçükandonyadis olmaktır. Bazı isimler vardır, onları sahada hiç izleyememiş bile olsanız, o sahalardan geçtiklerini bilmek sizi mutlu eder, inancınızı pekiştirir. Onlar futbolda güzelliği, mertliği, dürüstlüğü temsil eder. Önce Metin Oktay, sonra Vedat Okyar, şimdi de Lefter’i kaybederek, teker teker uzaklaşıyoruz bu değerlerden. Biz kaybederken, futbolun cenneti her seferinde bomba transferlerine bir yenisini ekliyor.



CENNETE MEKTUP

Sevgili Lefter,
Biz sizleri izleyememiş de olsak, sevdalanmış gençler olarak bugün özür dileriz sizlerden. Sizin zamanınızda rakibe saygı varmış, şimdi onun yerini küfür aldı. Siz hep amatör ruhla ama profesyonel oynamışsınız bu oyunu. Şimdi profesyonel futbolcu adı altında, ahlaki değerlerden uzak bir çok amatör var sahalarda. “Oynadığın takımın formasını sırtında değil başının üstünde taşı” diyen sizlerden sonra, sahadan çıkarken o formayı çıkartıp, öfkeyle yere atanları gördük biz. Herkesin adına şimdi biz özür dileriz sizden, bıraktığınız değerlere sahip çıkamadığımız için.

Futbolun karanlık dehlizlerden geçtiği şu günlerde, sen de tıpkı diğerleri gibi aydınlık yüzüydün bu oyunun. Çok değil 3 gün sonra unutacağız seni de, öncekileri unuttuğumuz gibi. Şikeyi, küme düşmeyi dolayacağız dilimize. Ama yine de bir diyeceğimiz var:

Sen de gittin ya, artık daha çok üşüyoruz Lefter reyiz…

1 yorum:

  1. bu hikayeyi, bir radyo programında Ceyhun Yılmaz`dan dinlemiştim.
    her dinlediğim de artık yaşamadığını bilsem de saygım daha bi artıyor, nesil olarak yetişemesek de böyle adamların olmasına seviniyorum.
    Metin Oktay, Lefter yada Baba Hakkı, bunlar sadece futbolun değil, ülkenin değerleri bence, hiç ölmeyecek ve yerine hiç gelmeyecek değerler.
    bizim içinse yapacak bişe yok, pahalı transferlerle, profesyonelliği popülariteyle ölçeceğiz.
    yapacak bişe yok, dediği gibi Yeni Türkü`nün, biz büyüdük ve kirlendi dünya.
    iyi günler.

    YanıtlaSil