22 Ocak 2012 Pazar

Andersen'den Masallar

• Ligler planlandığı şekilde 5 Ağustos’ta başlayacak.
• Ligler başlamadan şike iddiaları ile ilgili kararımızı vereceğiz. Artık futbola odaklanmak istiyoruz.
Pardon, talimatlar gereği savunma almadan karar veremiyormuşuz.
Görevde olduğumuz sürece ligler Ağustos sonundan önce başlamayacak.
İddianameyi bekleyeceğiz.
Etik Kurul raporunu bekleyeceğiz.
UEFA Disiplin Komitesi Başmüfettişi Pierre Cornu çok iyi izlenimlerle ayrıldı.
Cornu’nun raporundaki ifadeler tamamen yalan.
Gizlilik kararının kalkmasını bekleyeceğiz…
Daha önceden UEFA’ya bildirilen takımlar Şampiyonlar Ligi’ne gidecek. Planda bir değişiklik yok.
Fenerbahçe’nin yerine Şampiyonlar Ligi’ne Trabzonspor’un katılması uygun bulunmuştur.
Bu işten en az zararla Türk futbolunu çıkartacağız.
Şahıslar ile ilgili kararı en kısa sürede vereceğiz, ancak kulüpler ile ilgili karar için sezonun bitmesini bekleyeceğiz.
58. maddeyi ben de yanlış buluyorum, uygun olan değişmesidir.
Ben bu koltuktayken 58. madde değişmeyecek.
Mahkeme süreci sona erdikten sonra 58. maddenin değişmesi söz konusu olabilir.

Ve son olarak:

Bir defaya mahsus küme düşme cezası uygulanmaması ancak, şike ve teşvik eylemine karışan kulüplere çok ağır yaptırımlar getirilmesi kararını benimsedik.

Eğer UEFA bu son kararı onaylarsa, bu sefer TFF bir garanti yazısı talep edecekmiş. Böylece hem diğer kulüpler hem de A Milli Takım bu konudan dolayı ilerleyen günlerde ceza görmeyecekmiş.

Hani bir söz vardır ya: Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz…
Bundan sonraki süreçte yaşanabilecekler ile ilgili tek bir şey demek geliyor aklıma:
Eyvah eyvah…

15 Ocak 2012 Pazar

Yılın Transferi

Yıl 1948. Fenerbahçe’ye yeni transfer olmuş genç adam ilk antrenmanına çıkıyor. Macar antrenör Ignace Molnar beğendiği bu oyuncuyu denemek için once A takımı karşısında, B takımında oynatır. Sonuç oldukça ilginçtir. B takımının 4-1 kazandığı maçta, takımının tüm gollerini bu adam atar. Ancak o günden sonra ortalıktan kaybolur. Fenerbahçeli yöneticiler telaşa kapılırlar. Diğer takımlardan gizledikleri bu oyuncunun kaçırıldığını sanırlar. Tüm İstanbul’u ararlar ve sonunda Büyükada’da bir evde bulurlar. Neden ve kimden kaçtığını sorarlar. Genç adamın yanıtı oldukça ilginçtir:

“A takımına 4 gol birden atınca çok utandım!”

İyi futbolcu olmaktan önce,“doğru” insan olmaktır bu cümleyi söylemek. Ahlaktır, saygıdır. Lefter Küçükandonyadis olmaktır. Bazı isimler vardır, onları sahada hiç izleyememiş bile olsanız, o sahalardan geçtiklerini bilmek sizi mutlu eder, inancınızı pekiştirir. Onlar futbolda güzelliği, mertliği, dürüstlüğü temsil eder. Önce Metin Oktay, sonra Vedat Okyar, şimdi de Lefter’i kaybederek, teker teker uzaklaşıyoruz bu değerlerden. Biz kaybederken, futbolun cenneti her seferinde bomba transferlerine bir yenisini ekliyor.



CENNETE MEKTUP

Sevgili Lefter,
Biz sizleri izleyememiş de olsak, sevdalanmış gençler olarak bugün özür dileriz sizlerden. Sizin zamanınızda rakibe saygı varmış, şimdi onun yerini küfür aldı. Siz hep amatör ruhla ama profesyonel oynamışsınız bu oyunu. Şimdi profesyonel futbolcu adı altında, ahlaki değerlerden uzak bir çok amatör var sahalarda. “Oynadığın takımın formasını sırtında değil başının üstünde taşı” diyen sizlerden sonra, sahadan çıkarken o formayı çıkartıp, öfkeyle yere atanları gördük biz. Herkesin adına şimdi biz özür dileriz sizden, bıraktığınız değerlere sahip çıkamadığımız için.

Futbolun karanlık dehlizlerden geçtiği şu günlerde, sen de tıpkı diğerleri gibi aydınlık yüzüydün bu oyunun. Çok değil 3 gün sonra unutacağız seni de, öncekileri unuttuğumuz gibi. Şikeyi, küme düşmeyi dolayacağız dilimize. Ama yine de bir diyeceğimiz var:

Sen de gittin ya, artık daha çok üşüyoruz Lefter reyiz…