12 Mart 2012 Pazartesi

Balık Baştan Kokar, Kulüp Başkandan Batar

Bu sezon Türk futbolunda ders çıkartılacak iki örnek var: Galatasaray ve Beşiktaş.
Geçen yılı ibra-yönetim, teknik direktör, saha içi performansı sıkıntısı ile geçiren Galatasaray, çözümü değişikliğe tepeden başlayarak buldu. Önce başkan ve yönetim değişti, sonra teknik direktör ve oyuncular. Dolayısıyla bugün sahada izlediğimiz iyi futbolun ve mücadelenin sebebi de önce yeni yönetim, sonra Fatih Hoca ve sonra futbolculardır.

Konu Beşiktaş’a gelince maalesef ortam pek de iç açıcı değil. Büyük ümitle gelen Portekizlilerin yarattığı hayal kırıklığı, kabaran borç ve “iyi yönettiği” gemisini daha büyük bir gemi için terkeden kaptan, Başkan.

Beşiktaş’ın eski başkan ve yönetimini eleştirmeyi, müstakbel yeni başkana bırakalım. Çünkü kongrenin hemen ertesi günü, Beşiktaş’ın 45 trilyon liralık ödemesi gereken bir borcu var. Sadece o kadar değil. Aralık ayı sonuna kadar ise 130 milyon euro ödemekle sorumlu yeni gelecek olan başkan. Neden mi? Ben de bilmiyorum, herhalde Federasyon Başkanı’na sormak lazım. Anlayacağınız kulübün kötü gidişatında, kötü yönetim ile elde var 1…

Hiç hesapta olmayan 3 Temmuz bombasından sonra bir anda teknik direktörsüz kalan Beşiktaş, çareyi yine Portekiz’de aradı. Yönetim burada da bir ilke imza attı. Neden mi? Benim bildiğim teknik direktör oyuncuyu getirir, oyuncu teknik direktörü değil. Yoksa o hocadan nasıl takıma söz geçirmesini, liderlik etmesini beklersin. Konu teknik direktörden açılmışken, ligin üst sıralarındaki birçok takımın her hafta çıkartacağı ilk 11 aşağı yukarı belli iken, Beşiktaş’ın nasıl bir 11 ile sahaya çıkacağını maç saatine kadar kimsenin tahmin edememesi için ne dersiniz? Futbolcuların istikrarsız performansı mı, Carvalhal’in “anlaşılmaz” taktik anlayışı mı? Kısaca elde var 2…

Beşiktaş hep yıldız oyuncu getirme konusunda başarılı kulüplerden biri oldu. Gel gör ki, getirdiği yıldız oyuncuları iyi oynatabilme konusunda aynı başarıyı gösteremedi. Önce Guti, şimdi Quaresma. Sen eğer yıldız oyuncuna “sen büyüksün ama bu kulüp senden büyük” mesajını veremiyorsan, o oyuncu soyunma odasında hocasıyla da tartışır, idmanlarda beresinin altına kulaklık takıp müzik de dinler. Yani neymiş elde var 3…

Aslında Beşiktaş’ın bugün yaşadığı sıkıntıların sebebi çok net. Kulübün yönetiminde ya da teknik heyetinde lider vasıflı kimse yok. Bu öyle bir kişinin çıkıp taşın altına elini koymasıyla kalkacak bir enkaz da değil. Tıpkı bir zamanlar sayın Süleyman Seba’nın yaptığı gibi, iyi bir yönetim kadrosu kurulmalı. Acilen teknik direktör sorunu çözülmeli, tıpkı Fatih Terim ya da Aykut Kocaman gibi gelen hoca sadece teknik direktör değil, aynı zamanda sportif direktör gibi de rol oynamalı. Sonrasında gidecek/kalacak oyunculara mantıklı ve mali tabloyu düşünerek karar vermeli.

Beşiktaş bu kötü günleri kısa sürede atlatır atlatmasına da, benim asıl korkum Türkiye Futbol Federasyonu ve alt kurulları kendilerini bekleyen tehlikeyi atlatabilir mi, işte onu hiç bilmiyorum…

1 yorum:

  1. Beşiktaş'ta değişmesi gereken bölümlerin bence en başında sağlık ekibi geliyor. Sene başından beri o kadar çok anlamsız sakatlık oldu ki yeni sakatlıklara şaşırmıyoruz artık. Sakatlanan da en az 1 ay sahalara dönemiyor. İsmail sakatlandığında basit bir karın kası zorlaması dendi, 1 ayda ancak dönebildi. Son Madrid maçını 90 dakika oynayan ve hiçbir sıkıntı gözlemlenmeyen Sivok nasıl olduysa sakatlandı ve Ordu maçında yine yerini Rechel'e bıraktı. Rakiplerin kolay kolay futbolcusu sakatlanmaz, sakatlananı da 1 haftada geri dönerken Beşiktaş'ta tam tersi oluyorsa en büyük sorunlardan biri sağlık bölümündedir kanımca.

    YanıtlaSil