19 Nisan 2012 Perşembe

Fikret Orman Doğru Yolda Mı?

Türkiye’nin en büyük kulüplerinden biri olan Beşiktaş’ta işler uzun zamandır karışık.
Hem kabarık borç hem de sportif başarısızlık taraftarı büyük hayalkırıklığına uğrattı. Geçen sene benzer durumdan Galatasaray geçiyordu. Ünal Aysal’ın seçilmesi ile birlikte kulübe öncelikle “doğru” hoca ve “uygun” fiyata transferler sağlanarak, hem mali hem de sportif tablo bugünkü halini aldı.

Haklı olarak Beşiktaş taraftarının da beklentisi Fikret Orman’dan benzer yönde idi. Ancak yeni başkan henüz somut açıklamalar yapamadı.

Şimdiye kadar verdiği beyanatlardan anladığımız kadarı ile Beşiktaş’ın ilk önceliği “küçülme”. Kulübün borcu bu kadar fazla olunca tabii kulağa mantıklı geliyor. Ancak bu küçülme nasıl olacak belli değil. Diyelim maliyeti yüksek oyuncuları göndereceksin. Bir futbol kulübünün esas faliyet karı, şampiyonluk ve Avrupa’dan geliyor. Dolayısıyla iyi bir takım kurmak şart. Ortada yeni oyuncu alacak para da yok. Acaba alt yapıdan mı oyuncu çıkacak diye düşünüyoruz, ancak başkanın henüz altyapı ile ilgili de attığı bir adım yok. Anlayacağınız bu “küçülme” iki ucu keskin bıçak ve şu hali ile çok tehlikeli duruyor. Çünkü küçülürken önümüzdeki yıl şampiyonluktan uzaklaşmak da mümkün.

“Stad” konusu uzun zamandır tartışılıyordu ve sonunda bakanla başkan el sıkıştı. Yeni stad “Berlin modeli” gibi, dış cephesinde tarihi doku korunup, içi yenilenerek yapılacak. Ancak kesinlikle otel, AVM vs gibi gelir sağlanabilecek oluşumlara izin verilmiyor. Şimdi sırada staddan gelir elde edilebilecek projeler üretmekte. Beşiktaş’ın bu süreçte maçlarını nerede oynayacağı konusu ise hala net değil. Beni asıl endişelendiren, önümüzdeki yıl “küçülmeye” giden Beşiktaş’ı başka bir stadda izlemeye kaç kişinin gideceği? Başkanın taraftarı nasıl stada çekeceği. Dün akşam oynanamayan Galatasaray derbisinde bile 16.000 bilet vardı satılmayan. Çok açık ki, halen bir çok taraftar hayalkırıklığı içerisinde.

Başkan da bunun farkında olsa gerek, buna bir çözüm bulmuş. Beşiktaş’a “sanat danışmanı” atamaya karar vermiş. Biz uzun bir süre düşündük sanat danışmanı ne yapar diye. Sonra öğrendik ki, amaç “ünlü” Beşiktaşlıları stada getirmekmiş. “Bedava” VIP bilet dağıtılmak suretiyle stada gelecek olan popçular, sunucular, oyuncular, taraftarı stada gelmeye özendirecekmiş.

Yanlış biliyorsam düzeltin, Beşiktaş değil miydi semt takımı olan? Hani halkın takımı olan? Çok Beşiktaşlı tanıdım ama hiç bir ünlüye özenip stada giden Beşiktaşlı duymadım. Diğer yandan hiç pankart açan, takımı mağlup oldu diye ağlayan bir “ünlü” Beşiktaşlı da duymadım. Bu nasıl iştir peki? Şu ana kadar attığı her adımı kamuoyu nabzına göre belirleyen başkan, bu “sanat danışmanı” mevzusuna ters tepkiler gelince geri adım atıp, “biz böyle birşey demedik yanlış anlaşılmış” açıklaması yaptı. Geriye ise benim aklımda kaybolan Beşiktaş ruhunu bıraktı.

Sevgili Başkan, Beşiktaş’ın öncelikle ihtiyacı olan gerçek Beşiktaşlı duruşu ve ruhudur. O ruhu “ünlü”lere mesai harcayarak bulamazsınız. Koşulsuz, şartsız, cebindeki üç kuruş parasını bu uğurda harcayan bir sürü Beşiktaşlı var. Sadece semte gitmeniz yeterli, lakin bu arkadaşların hiçbiri ünlü değil.

Peşin hüküm vermek için henüz çok erken, ancak Fikret Başkanın bu rotası pek güven vermiyor. Dua edelim de yeni yönetim bir an önce daha somut ve faydalı, takımı başarıya götürüp, taraftarı mutlu edecek adımları belirler. Yoksa, kaybettiği Beşiktaş ruhunu sabah şekerleri ile bulabileceğini zanneden bu ekip yakında Acun’a da teklif götürüp, “Kim daha Beşiktaşlı” yarışması yaptırırsa şaşırmayın.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder