3 Temmuz 2012 Salı

Her taraftar bir gün stadsızlığı tadacaktır



Günlerdir İnönü Stadı’nın yenilenmesi ve Beşiktaş’ın yeni sezonda maçlarını nerede oynayacağı konusu ile ilgili her kafadan bir ses çıkıyor. Yöneticiler kendi aralarında anlaşamıyor, çareyi başbakanda arıyor. Ne de olsa geçen sezon şampiyonluk kupasının da verilmesini sağlamıştı başbakan, bu stad işini de çözer diye düşünülüyor. Ancak yanlış anlamayın, Türkiye’de futbola siyaset asla karışmıyor!
Sonra Anıtlar Kurulu izin vermediği için, yıkımına izin verilmeyen şu deniz tarafı tribünleri var. Ancak İnönü Stadı’nın hemen arkasına meşhur Gökkafes yani Süzer Plaza yapılırken, aynı Anıtlar Kurulu, hadi onu da geçtim Büyükşehir Belediye ya da Yargıtay kılını bile kıpırdatmıyor.
Bir de tabii taraftarlar var. Sen, ben yani. Birimiz “acaba seneye nerede izleyeceğiz bizim takımın maçlarını” diye düşünüyor. Diğerimiz “bize ne, biz çok çektik siz de çekin” diyor. Ama aslında bütün bahsi geçenler, hepimiz futbolu çok seviyoruz. Tabii canım, futbol bu ülke için çok önemli, kessen kanımız takımımızın renklerinde akar, herşeyimiz futbol bizim. Di mi?
Yemezler. Bir Allah’ın kulu da çıkıp, “ya siz birbirinizi yiyorsunuz ama peki ya İnönü Stadı” demiyor. Ruhu yok çünkü o stadın. O stad değildi çünkü desibel rekorlarını kıran… Hani 1968 yılında, Fenerbahçe Manchester City’i Abdullah Çevrim ve Ogün Altıparmak’ın golleri ile 2-1 yenmişti. Ne alakası var İnönü Stadıyla bu maçın değil mi? Ne de olsa o zaman stadın adı Mithatpaşa’ydı! Ya da açılışta Ali Sami Yen Stadı’nın tribünleri çökünce, Papazın Çayırı 1982 öncesi tam kullanılamıyorken, hatta İstanbulspor 1.Ligde mücadele ederken; İnönü Stadı değildi sanki bütün bu takımlara kucak açan. 
Çok ağırıma gidiyor. Futbolu sevdiğini iddia eden bu kelli-felli adamların Ali Sami Yen Stadı’nı yıkmış olması ve şimdi de akıbetinin ne olacağı belli olmayan İnönü Stadı’na göz dikmiş olması fena halde gücüme gidiyor. Sami Yen projesi ilk gündeme geldiğinde de tıpkı şimdiki tartışmalar yaşanmıştı. Güya, stadın yeri korunacaktı, vesaire vesaire. Önce siz başka stadda oynayın, “geçici” derler; sonra bir bakmışsınız  “geç-miş”  gerçekten. Hadi siyasetin ve yöneticilerin derdi belli, rant.
Ama peki ya taraftarlar… Biz birbirimizi yerken bazı şeyler için artık çok geç olacak, uyanın. Gerekirse Beşiktaş taraftarı maçlarını 3000 kişi az izler, ama yine de İnönü’de izler. Bilir ki, parça parça yenilenecek olan tribünler elbet bitecek ve Beşiktaş taraftarı yine kendi stadında takımını izleyecek. Sayıca çok olan biziz, çok geç olmadan sesimiz daha yüksek çıkmalı. Aksi takdirde, burası Türkiye ve burada her taraftar bir gün stadsızlığı tadacaktır.

1 yorum:

  1. sonunda beşiktaşla ilgili güncellenen bir blog buldum :)
    En son inönü stadı seneye yıkılacak diye haber okudum.. Staddan daha vahim olan durum bence klübün içine düştüğü bataktan kurtulup mücadeleci rekabetçi bir duruş sergilemesi..Takımı küçültmek Beşiktaşa yakışmıyor..

    YanıtlaSil