30 Ekim 2012 Salı

Başkan söyle Fenerbahçe nerede?


Yaşımın, aklımın futbola ermeye başladığı zamandan beri anladığım bir sey var ki; her sezonun nasıl bir şampiyonu var ise, aynı şekilde her sezonun bir de çilekeşi var. İki sezon önce bu Galatasaraydı, geçen sezon Beşiktaş ve bu sezon ise Fenerbahçe. Çile, sorun, dedikodu kazanı kimin için kaynamaya başladı ise hiç kaçarı yok, o takım sezon sonuna kadar bu sıkıntılı süreci tadacak demektir.

Fenerbahçe'de bu süreç 3 Temmuz ile başladı sananlar yanılıyor. Geçen sezon Fenerbahçe'nin oynadığı oyunu, Aykut Hoca'yı bir düşünün; bir de bu sezon ki takımı ve teknik direktörü. Aradaki fark ne? Söyleyeyim, başkan! Aziz Yıldırım fiziki olarak kulübün başına döndüğünden beri sular bir türlü durulmadı. Anons, Mehmet Ali Aydınlar, Alex derken; bu gergin ortamdan nasibini almış panik içinde bir teknik direktör ve ne yapacağını bilemeyen futbolcular ile yavaş yavaş puan kayıpları başladı. Puan, sıralama, şampiyonluk önemli tabii ki taraftar için; ancak skordan daha da önemlisi spor. O sebeple geçen sezon Fenerbahçe taraftarı "şampiyon olmasanız da gönüllerin şampiyonusunuz" dedi. Bir takımı şampiyon puan durumu değil, ortaya koyduğu mücadele yapar. Gecen sezon taraftar da, futbolcu da, teknik direktör de bunun farkındaydı. Ancak nehir şimdi tersine akmaya başladı.

Gelin madde madde sıralayalım perşembenin gelişinin nereden belli olduğunu:

1) Önce Emre, sonra Alex'i "feda" eden başkan aslında ibre kendine dönene kadar gemideki herkesi aşağı atabileceğinin mesajını veriyordu.
2) Kasımpaşa maçından sonra deplasman soyunma odasında yapılan toplantı, hocanın basın toplantısına katılmaması. Git evine, o sonucun üzerine bir yat, sabah aklıselim kalk,  topla herkesi, ama deplasman soyunma odasında değil, kendi tesislerinde, asıyor musun kesiyor musun orada yap. Böylece malzeme olma kimseye.
3) Aykut Kocaman çok sevmeme rağmen olmadı, olamadı bir türlü. Herşeyden önce Aykut Hoca olamadı. Rakiplerinin teknik direktörü Fatih Hoca, Samet Hoca, Şenol Hoca iken; o ya Aykut Kocaman ya da sadece Aykut kaldı.
4) Futbol hatalar oyunudur ve en az hata yapan kazanır. İlk hata da kadro oluştururken ve oyuncu değişikliklerinde olur. Maalesef teknik direktör oyun okumada, gerekli zamanda doğru müdahelede geç kalınca, Fenerbahçe zaten 1-0 geride başladı çoğu maça. Mağlup durumdaki bir takıma 70 küsürüncü dakikada gencecik bir oyuncuyu sokmak, o oyuncuyu pişirmez, öğretmez. Herkesin bildiği bu basit noktalarda bile hata yapılıyorsa, panikle karar verildiğinin en güzel kanıtıdır ortadaki.
5) Pek de haksız bir panik değil aslında ortadaki. Başta "ben olduğum sürece Aykut Hoca burada" sözü; bugün şekil değiştirdi, "Aykut istediği sürece burada" oldu.

Anons, Alex süreci, takımın bir oyun sisteminin olmaması, sakatlar, on milyonlarca euro harcanmasına rağmen futbolca fakir bir takım yaratmış olmaktan falan hiç bahsetmiyorum. Aykut Hoca gitsin mi derseniz ise, hiç istemiyorum. Alex'in gidişi nasıl merhem olmadıysa, Hocanın gidişi de çözüm olmaz. Doğru kararlar alıp, doğru uygulayan bir yönetim anlayışı olmadığı sürece, her gelen ve giden sadece bir hoş seda bırakır bu kubbede.

"Taraftara yazık, olan onlara oluyor" edebiyatını da artık bir kenara birakalim. Taraftar da artık kombineye, bilete, formaya verdiği paranın hesabını sormalı. Madem iş lafa gelince "kimse Fenerbahçeden büyük değil, asıl büyük olan renkler ve taraftar", o zaman o taraftar vezir etmeyi bildiği gibi rezil etmeyi de bildiğini hep bir ağızdan hatırlatmalı:

"Başkan söyle Fenerbahçe nerede?"

 

3 yorum:

  1. profesyonel olarak futbol oynamış bir okurunuz olarak yazdıklarınızı ilgiyle takip ediyor ve bu yazınıza rahmetli Barış Manço'nun adam olacak çocukta yaptığı gibi 10 puan veriyorum.gerçekten süreci güzel özetlemişsiniz...

    YanıtlaSil
  2. Eskiden, yani daha bir kaç ay öncesine kadar, takım kötü oynayınca "bu takım neden böyle ?" diye sorulduğunda hedef gösterilen kişi Alex'ti. Ama Alex gittiğine ve takım daha da kötü futbol oynamaya başladığına göre hedef tahtasına iki kişi konabilir :
    Aykut Kocaman ve Aziz Yıldırım !

    Aykut Kocaman'ın şu üç yıl boyunca Fenerbahçe'de değiştirdiği hiçbir şey göremiyorum. Üç sezondur destekliyorum. "Olacak, olmalı" diyorum. Ama gelinen nokta, oynanan futbol, bu yıl gönderilen ve yerine alınan oyuncular takımdan uzaklaştırdı beni. Aykut Kocaman'ın takım yönetimine duyduğum güven artık bitti.
    Haa diyeceksiniz ki:
    -1 Türkiye Lig Şampiyonluğu
    -1 Türkiye Kupası Şampiyonluğu var.
    -Bu yıl belki bir kaç belki her kulvarda başarılı olur ve hiç başarılı olamaz. Ama oynanan futbolun bir adı var mı ?
    Daha doğrusu Aykut Kocaman'ın son 10 yıl içerisinde Fenerbahçe'nin başında maçlara çıkan teknik direktörlere göre ortaya koyduğu fark ne ?
    İçinde bulunduğumuz sezon dahil, şöyle bir bakınca koca bir "sıfır" görüyorum.Bir Fenerbahçeli olarak Aykut Kocaman'ın şu an Fenerbahçe'ye zarar verdiğini düşünüyorum. Ama...
    Fenerbahçe'nin süper lig(!)imizdeki diğer takımlara göre son yıllarda iyi yaptığı tek şey teknik direktöre sezon sonuna kadar sabretmekti. Aykut Kocaman için de aynı şeyi düşünüyorum. Sezon sonu hangi kupayı alırsa alsın köşesine çekilmeli. Fenerbahçe dereyi geçerken at değiştirmemeli.

    Aykut Kocaman'ın bu durumda olmasının ne yazık ki asıl sorumlusu yine kendi seçimleridir. Kendi taraftarı tarafından bu kadar sevilen bir adam'ın yapmaması gereken hatalar yaptı.
    Bunlardan en önemlisi bir defa kendisini şu süreçte savunmak yerine başkalarının onu savunmasına izin verdi. Oysa Aykut Kocaman gibi "dobra" diye bilinen birinin buna ihtiyacı yoktu.

    Aziz Yıldırım'dan bahsetmek istemiyorum. Zaten ne geldiyse Fener'in başına hep ondan. Hani bir futbolcuya topu nasıl göğsüne alıp nasıl çalım atacağını falan anlatan birinin ne yazık ki futbolda yönetici olamayacağını düşünüyorum. Haa amaç paraysa, evet bu konuda gayet iyi. Ama şu son 10 yılda maddi anlamda yaptığı atılımı sahada hüsrana çeviren tek kulüp herhalde Fenerbahçe'den başkası olamaz. Bunun en büyük nedeni kesinlikle Aziz Yıldırım'dır.

    Not:
    Teknik direktörleri sezon ortasında göndermeye karşıyım ama yöneticilerin istifası için böyle bir sınırlama olamaz. Yorumuma Aykut Hoca'yı eleştirerek başladım ama en başta gölgesiyle beraber Fenerbahçe'den ayrılması gereken kişi Aziz Yıldırım'dır. Bunu söyleyerek de bitireyim.

    YanıtlaSil
  3. Bir Galatasaray'lı olarak akl-ı selim bir yazı okuduğumu düşünüyorum, biatkar fenerli dostlarım var sosyal ağlara yönlendireyimde birazcık okuyup akıllansınlar başarılı olmuş / tebrikler.

    YanıtlaSil