Teknik
direktörleri bir takımın başına ilk geldiklerinde genellikle politikacılara
benzetirim. Politikacılar nasıl ki,
halkın duymayı tercih edeceği vaadleri arka arkaya sıralıyorsa, teknik
direktörler de taraftarları mutlu edecek sözler verir.
Tolunay
Hoca birkaç hafta önce Trabzonspor ile anlaştığında, hedeflerinin Türkiye
Kupası’nı kazanmak olduğunu, Trabzon şehrini iyi tanıdığını, şehrin dinamiğini
takımın ruhuna yansıtacağını söylemişti. Daha erken belki konuşmak için, ancak
şu açık ki, takıma yansıyan bir ruh falan yok. Sorun Fenerbahçe’den 3 gol yemek
değil. Karşında Türkiye’nin en önemli kulüplerinden biri var, yenilebilirsin. Ama kaybedemezsin. Saha içinde
mücadeleyi, takım ruhunu, kimliğini hiçbir profesyonel sporcunun kaybetmiyor
olması gerekir. Takım hiçbir şey yapamıyorsa kendi arasında dayanışma ve
yardımlaşma yapabilmeli.
Çok
değil, birkaç hafta önce Fenerbahçe’yi eleştiriyorduk. Aykut Hoca’nın 4-4-2 mi
yoksa 4-2-3-1 mi oynatması gerektiğini tartışırken, dün takım hiçbiri ile değil 4x4lük oyun sistemi ile oynadı. Emre ve
Webo’nun takıma katılmış olmaları, herkesin oyun anlayışını olumlu etkilemiş.
Webo ve Sow uyumu her geçen gün daha da belirginleşiyor. Ancak dün akşam
Fenerbahçe’nin güzel futbolunun en önemli adamı Mehmet Topal idi. Ligin en iyi
ön liberosu olabilir Topal. Defansta Egemen ve Bekir de çok iyiydi. Halbuki
ikisi de aynı stoperler değişen birşey olmadı. Tek fark önlerinde Mehmet Topal
gibi defans güvenliğini sağlayan önemli bir adamın olması. Mehmet’in sadece
defansa değil, orta sahada Emre’nin de oyununa da katkısı büyük. Maçı kazandıran orta sahadır. Mehmet-Emre-Cristian
bu iyi oyun ve isabetli top dağıtımı ile Fenerbahçe’ye daha çok maç kazandırır.
Johan
Cruyff’un futbol literatürüne geçen basit ama önemli bir sözü vardır; “Top
bizdeyken onlar gol atamaz” diye. Dün Fenerbahçe’de var olan,
Trabzonspor’da ise eksik olan işte bu sözdü. Neredeyse hiç pas yapamayan bordo
maviye karşın hiç boş alan bırakmayan sarı lacivert.
Trabzonspor’da
işler zor. Taraftar dün yönetimi de istifaya davet etti. Haksızlar mı? Bence
değil. Bazen kan değişimi sadece teknik
direktörlük için değil, yönetim için de gerekir. Geçtiğimiz hafta tüm dünya
Papa’nın istifasını konuştu. Sanırım papalık mevkiinde başarısızlık diye bir
tanım yoktur, zaten istifa sebebi de “yaşlandım” idi. Sahi bu arada Sadri
başkan kaç yaşında?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder