İçkilerin
primadonnası* hiç kuşkusuz Şampanya’dır. ‘Kralların
şarabı, şarapların kralı’ sloganı da, Rönesans dönemi Avrupasında, krallarının içtiği
tek içki olmasından dolayı şampanyayla özdeşleşmiştir.
Şampanyanın serüveni Paris’e
140 km uzaklıkta bulunan Champagne bölgesinde başlar…
1700’lü yıllar savaş dönemiydi. İnsanlar savaşta ölüp, geri dönmeyeceklerini düşünerek, mal varlıklarını kiliseye bağışladı. Böylece bağcılık aynı zamanda şarapçılık da kilisenin eline geçti. Dom Perignon, Champagne bölgesinde bir rahipti. Rahipliğin yanısıra bağışlanan bağlarla da ilgileniyordu. Birgün
fıçılarda eskitilen şarapları cam şişelere koymayı denedi. O zamana kadar şarap, fıçılarda saklanıp, eskimeye bırakılır ve böylece şarap ikinci kez
fermentasyona uğrardı. Bunun sonucunda oluşan karbondioksit ise uçup giderdi. Dom
Perignon şarapları cam şişelere koyup, bir tıpayla kapatınca gazı şişenin içine
hapsetmiş oldu. Böylece şarap ve gaz kabarcıklarının evliliğinden büyülü şampanya
doğdu.
***
Fatih Terim ve Aykut Kocaman, Türkiye’nin
iki büyük takımının teknik direktörleri. Derbi
maça sayılı günler kala aralarında anlamsız bir söz düellosu sürüyor. Fatih
Terim’in, kendisine Aykut diye hitap etmesine bozulan Aykut Kocaman, şanssız
bir ifadeyle “Fenerbahçelilerin bu konuda alınganlık göstermesine gerek
yok. Bir bakarlar kişiye, söyleyene, karar verirler. Beni hiç bağlamıyor
ve rahatsız etmiyor.” diyerek aslında bizzat kendisinin bu durumdan
rahatsızlığını dile getiriyor.
Ama
asıl şanssızlık, Aykut Kocaman’ın bu konudan rahatsız olması değil. Asıl Fatih Terim’in;
- · Galatasaray’daki teknik direktörlük kariyerinde 1 UEFA kupası kazanmış, lig tarihinin ise en fazla şampiyonluk kazanan teknik direktörü ünvanını almış olması,
- · Milli takım kariyerinde, 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda 3. olup, turnuvanın en iyi teknik direktörü seçilmiş olması,
- · Ve kendisinden 13 yaş büyük olması
Aykut
Kocaman’ın söylediği cümleleri çok şanssız, bir o kadar da ayıp kılıyor. Niyetim bir teknik direktöre ismi ile hitap
edilmesini meşrulaştırmak değil. Ancak “söylenen
sözler kişiyi bağlar” diyen Aykut Kocaman’ı da “bir bakarlar kişiye söyleyene, karar verirler” sözü fena halde
bağladı. Türkiye’nin en büyük iki teknik direktörü kim diye sorulsa, hiç şüphesiz herkesin aklına gelecek isimler Mustafa Denizli ve Fatih Terim olacaktır. Hal böyleyken, henüz teknik
direktörlük kariyerinin başında olan Aykut Kocaman’ın, birçok başarıya imza
atmış Fatih Terim için söylediği bu sözler, ne yazık ki yersiz oldu.
Futbolda
başarılı olmak için hırslı olmak en temel şartlardan biri, şüphesiz… Ancak
hırs, bir o kadar da tehlikeli. Bir
bakmışsın takımın kaptanı ile ters düşmüşsün, bir bakmışsın taraftarla ya da
meslektaşlarınla. Aykut Kocaman’ın, “hoca” diye hitap edilmesi konusunda
duyduğu hassasiyeti herkes anlıyor ve hak veriyor. Ancak bazen susup, takdiri
etrafımıza bırakmalı...
Eğer
serüvenin sonunda şampanya olmak istiyorsan, biriken gazı içinde hapsetmeyi
öğrenmek gerekiyor. Aksi takdirde sıradan bir şarap olmaktan öteye
gidemezsin...
*primadonna: operada baş
kadın rolünü oynayan oyuncu.
Faih Terim çok iyi bir teknik direktör olabilir. Ama iyi bir teknik direktör olmak adamı; adam yapmaz. Sn.Kocaman kensisine ben sana iyi Teknik Direktiör olamazsın demedim; adam olamazsın dedim...demiştir ve son derecede doğru bir tespittir.
YanıtlaSil