İster
Edirne’de oynat, ister Ardahan’da bu ülkenin en önemli derbisi
Fenerbahçe-Galatasaray maçıdır. 2012-2013 sezonunun başlamasına sayılı günler
kala dün oynanan derbi okumasını bilen için bir çok mesaj içeriyordu. Geçen
sezonun şampiyonu Galatasaray, bir de Süper Kupa’yı ekledi müzesine.
Aslına
bakarsanız dünkü maçı izledikten sonra bir kez daha hepimiz emin olduk ki;
Galatasaray için konuşulması gereken tek bir isim var, o da Fatih Terim. Aslında Hoca aynı Hoca… Yani
Danimarka’da UEFA finalinde son dakikalarda hala “ileri”
diye bağıran teknik direktör… O teknik direktör dün de 10 kişi kalmasına rağmen
ofansif 2 değişiklik yapıyorsa, bu önemli bir mesajtır. Futbolcusuna “cesur” olacaksınız, kendi alanınıza
sıkışıp kalmayacaksınız demektir. Galatasaray iyi transferler yaptı burası
gerçek, ancak bu takım için halen en büyük transfer Fatih Hoca’dır. Hem de bir
grup kulüp yöneticisine rağmen. Hoca fizik gücü iyi, iyi pas yapan, ileride
basan bir takım yaratıyor. Futbol yorumcularının dilinden düşürmediği “kadro derinliği” lafının anlamını,
yeni başlayanlara öğretiyor. Şurası bir kesin Galatasaray bu sene tüm
hazırlıklarını Şampiyonlar Ligi için yapmış, yolları açık olsun.
Ve
Aykut Kocaman. Geçenlerde bir dost sohbetinde herkes Aykut’un ne kadar iyi bir
Fenerbahçeli olduğundan ve futbolculuk döneminden bahsetti. Söz bugüne gelince
ise ortak fikir şu; “yıldız futbolcular
teknik direktörlük yapmasın”. Aykut
Hoca, sezona başlarken ezeli rakipleri ile oynayacakları bu maçın, sezon için
de bir ipucu olacağını söylemişti. O zaman vah ki ne vah… Henüz nasıl bir
sistem ile oynadığı belli olmayan Fenerbahçe’nin
rakip kaleye ilk şutu 33. dakikada, ilk golü ise uzatma dakikalarında geldi.
Volkan Demirel’in Fenerbahçenin tek kalecisi olduğunu, hala takımın Alex’e
ihtiyacını, Emre’nin yerinin henüz doldurulamamış olmasını, orta sahanın
şeffaflığını dilerim ki Aykut Hoca da analiz etmiştir. Bir de çok acil Aykut
Hoca-Alex ilişkisinin toparlanması lazım, yoksa dünkü gibi ilk 11 belirlenirken
bile çıkan dedikodular Fenerbahçe’yi yeni sezonda olumsuz etkileyecektir.
Bir
de iki takımdan da ayrı tutmak istediğim iki isim var: Engin Baytar ve Cüneyt Çakır.
Engin maalesef sözün bittiği yerde duruyor. Geçen sezon Sivasspor maçında da
benzer bir patlama yaşamıştı ancak bu bardağı umarım taşırmıştır. Ama ben
kulübün vereceği cezadan daha çok Fatih Hoca’nın şahsi cezasını merak ediyorum.
Geçen
yıl Avrupa’da gurur kaynağımız Cüneyt Çakır ise henüz lige hazır olmadığını
gösterdi. En iyi hakemimiz bu haldeyse diğerlerinin vay haline. TFF yönetimi ne
zaman hakemler ile ilgili bir iyileştirme politikası izleyecek merak içindeyim.
Ya da bırakın hakemleri ne zaman
herhangi bir konuda iyileştirme politikası izleyecek desek yeridir. Stada
adeta bir cephanelik kurulmuş, yanıcı, yakıcı, delici her türlü madde var
içeride ve kimse bunların nasıl girdiğini bilmiyor. Daha komiği yayını yapan
kanalda bir yorumcu diyor ki; iftar kumanyasına gizlediler herhalde. Geçen
hafta yazmıştım, sevgili TFF sen sırf aralarında kavga çıkmasını engellemek
için taraftarlara iftar yemeği verilmesini engelliyorsun, ancak dün maçın
neredeyse 10 dakika durmasına yol açan görüntüleri engelleyemiyorsun. Anlayacağınız
batı cephesinde yeni birşey yok…
Haftaya
lig başlıyor ve dün iki ezeli rakip arasında oynanan bu maç bir çok mesaj
içeriyordu. Ancak bence asıl mesaj Trabzonspor’a ve Sadri Şener’eydi. En iyi transfer yeni oyuncu almak değil,
eldeki iyi oyuncuları tutabilmektir der futbol akılları. Başkan
tehlikenin farkında mısınız?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder